Meme Büyütme Nedir?
Meme, kadın olmanın en önemli simgelerinden olup, anneliğin ise en gerekli uzuvlarından biridir. Güzel ve biçimli göğüslere sahip olmak ise şüphesiz ki birçok kadın için hayatının her döneminde arzu edilen bir konudur.
Meme Büyütme Kimlere Yapılır?
Göğüslerin ergenlikten itibaren küçük kalması, hamilelik sonrası hacim kaybederek küçülmesi ya da bazen örneğin meme kanserini tedavi edebilmek için yapılan bir ameliyat nedeni ile yitirilmesi, kadınsal imge anlamında bir eksiklik ve yetersizliğe, dolayısı ile de bedensel ve ruhsal bir takım sorunlara yol açabilmektedir. Yine doğumsal bazı hastalıklar nedeni ile memede şekil bozuklukları ve iki meme arasında asimetri yaratan hacim ve şekil farklılıkları da aynı biçimde sıkıntılara yol açabilmektedir. İşte bu tür sorunları gidermek amacı ile daha hacimli, simetrik, dolgun ve güzel göğüslere sahip olabilmek için genellikle silikon protezler yardımı ile meme büyütme ameliyatı yapılır.
Meme Protezlerinin Özellikleri Nelerdir?
Meme protezleri dış çeperi silikon bir kabuktan yapılmış içi serum veya silikon jel ihtiva eden ürünlerdir. Bunlar çeperi pürtüklü veya düz olanlar, yuvarlak veya damla biçimde olanlar, serum veya jel ihtiva edenler gibi pek çok şekilde sunulmuşlardır. Yine hacim, taban çapı ve yüksekliği açısından da çeşitlilik gösterirler. Pürtüklü yüzeyli protezlerde protez etrafında oluşan kapsülün daha zayıf olacağı saptanmıştır. Damla biçiminde olan protezler, alt kısımları daha hacimli üst kısımları ise daha sığ bir yapıda olduğundan meme şekline benzerlik göstermelerinden dolayı anatomik protez adıyla da bilinirler. Tüm bu değişkenlerin kendine özgü artı eksi özellikleri vardır. Bunlardan hangisinin kullanımının daha uygun olacağı cerrahın, hastası ile bire bir görüşme sonrası karar vereceği önemli bir konudur.
Meme Protezi Nereden Yerleştirilir?
Meme protezlerini yerleştirmek için çoğunlukla meme kıvrımı ve meme başı bölgelerinden biri tercih edilir. Daha seyrek olarak da koltuk altı veya göbek gölgesi kullanılabilir. Meme ucundan yapılan kesi ve buradan girilerek hazırlanacak tünelin meme kanallarına hasar verme ihtimali nedeni ile uzun yıllardır meme başından protez yerleştirmiyorum. Koltuk altı bölgesi iz açısından çok cazipmiş gibi görünse de o bölgeden pektoral majör adını verdiğimiz göğüs kasının iç kısımlardaki yapışıklıklarının açılması teknik olarak sıkıntılıdır. Eğer bu yapışıklıklar layığı ile açılmazsa protez yanda kalabilir. Göbek bölgesinden ise ancak endoskopik yöntem kullanılarak sadece serum ile şişirilen protez kullanılması mümkün olmaktadır. Ben kendi ameliyatlarımda meme kıvrımından yaptığım 4cm’lik kesiden protez yerleştirmeyi tercih ediyorum. Bu bölgeden tüm dokulara ve alanlara hakim olmak çok daha kolay ve güvenlidir.
Meme Protezi Nereye Yerleştirilir?
Protezi yerleştirmek için hastaların göğüs biçimlerine ve hacimlerine göre farklı planlarda cep oluşturma ihtiyacı vardır. Bazen göğüs kası (pektoral majör) altına, bazen üstüne uygun büyüklükte bir cep oluşturmak gerekir. Bazen de protezin yarısı kas altında yarısı kas üstünde kalacak biçimde dual plan adını verdiğimiz biçimde cep oluşturmak gerekebilir.
Bana Ne Büyüklükte Bir Protez Uygundur?
Hangi hacimde bir protezin yerleştirileceğine karar verirken, hastanın beklentileri, memenin biçimi ve mevcut hacmi, göğüs kafesinin ve omuzların şekli ve büyüklüğü, hastanın boyu, meme derisinin özellikleri gibi pek çok değişken hesaplanarak göz önünde bulundurulur. Ameliyat sırasında ise “sizer” yani “ölçücü” adı verilen farklı hacimlerdeki bir seri protez benzeri malzeme de uygun hacim ölçüsünün kararı aşamasında kullanılır. Tüm bu değişkenlerin, detaylı bir şekilde hasta ile paylaşılabilmesi ve ne yapılması gerektiği konusunda doğru kararın verilmesi açısından hasta ile yapılacak ön görüşmenin ne kadar değerli olduğu açıktır.
Ameliyat Sonrası Nekahat Dönemi Nasıldır?
Meme büyütme ameliyatı genel anestezi altında yaklaşık 1,5-2 saat kadar sürer. Ameliyat sonrası ortalama üç gün göğüslerde ağrı görülür. Ağrı kesici ilaçlar ile bu ağrı giderilir. Hasta ertesi sabah ayağa kaldırılır. Koltukaltı bölgesine ameliyat sırasında yerleştirilen drenler ertesi sabah çıkartılır. İlk 3-4 gün her iki meme bantlarla sabitlenip üzerine elastik bandaj sarılırken bu sürenin sonunda pansumanlar sökülüp hastaya medikal sutyen giydirilir. Yine 3-4 gün sonra hasta duş alabilir. Yaklaşık bir hafta kadar işten veya okuldan izin kullanmak uygundur. Yaklaşık 3-4 hafta aşırı hareketlerden ve spor yapmaktan kaçınmak gerekir. Bir ay dolduktan sonra hasta normal yaşantısına geri dönebilir.
İlk aylarda göğüslerde özellikle meme uçlarında his kaybı veya aşırı hassasiyet görülebilir. Göğüsler sert olarak hissedilebilir. Ameliyat izi bir miktar kızarık olabilir. Zaman içinde duyu eski haline geri döner. Göğüsler yumuşar ve ameliyat izi ise daha az belirgin bir hale gelir.
Meme protezi sarkmış bir göğsü toparlar mı?
Meme büyütme ameliyatı ile çok hafif meme sarkıklıkları da giderilebilir. Ama orta ve ileri meme sarkıklıklarında ilave olarak meme dikleştirme ameliyatını da yapmak gerekebilir. Bu elbette ki cerrahın vereceği bir karardır ve böyle bir durumda konu ile ilgili ilave açıklamalar da mutlaka yapılacaktır.
Meme kanseri olur muyum?
Meme protezinin herhangi bir hastalığa veya kansere yol açmayacağı konusu 2006 yılı Kasım ayında FDA tarafından karar bağlanmıştır ve uzun yıllardır güvenle kullanılmaktadır. Meme protezi olan bir kadının meme kanserine yakalanma riski protezi olmayan bir kadın ile aynıdır.
Peki ya bebeğim olursa?
Meme protezinin varlığı, hamilelik ve emzirme sürecini olumsuz yönde etkilemez. Hamile kalan hanımların meme protezlerini çıkartmaları sadece kendileri öyle arzu ediyorlar ise yapılır.
Benim protezim kaç yıl dayanır?
Son yıllarda markete sunulan meme protezlerinin önemli bir kısmı ömür boyu kullanım için üretilmektedir. Ancak yıllar içinde her şey gibi protezin de eskidiği 15-20 yıl gibi bir süre sonra değişim gerekebileceği ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Protez yerleştirildikten sonra rutin meme muayenelerimi nasıl yaptıracağım?
Protez uygulaması sonrası mamografi ile memeyi rutin takibe almak pek uygun değildir. Daha ziyade ultrason ve daha iyisi magnetik rezonans görüntüleme yöntemi ile takip önerilir.