Vücudun herhangi bir yerinde, deri üzerinde oluşan farklı ölçü, görünüm ve yapılardaki genellikle siyah, kahverengi renkte, deriden kabarık sert oluşumlara ben adı verilir. Doğuştan itibaren var olabilecekleri gibi, yaşamımızın sonraki evrelerinde de oluşabilirler.
Bazı ben tipleri, zaman içinde sürtünme, kaşınma, kesilme gibi nedenlerle, gördüğü hasarlara veya güneş etkisinde kalmasına bağlı olarak veya bazen hiçbir neden olmaksızın yapılarını değiştirerek kötü huylu deri tümörlerine dönüşme ihtimallerinin olmasından dolayı tıbbi açıdan önem taşırlar.
Bir benin, 0.4-1 cm’den büyük olması, kenarlarının düzensiz olması, el ayak ve parmaklarda yer alması, birden fazla renk tonu içermesi veya renk değiştirmesi, nedensiz kanaması, üzerinde ülser gelişmesi gibi durumlarda mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.
İyi huylu benlerin, veya gelecek açısından risk taşıyan benlerin, cerrahi müdahale ile alınmasından sonra, bulunduğu bölgeden veya vücudun başka bir yerden tekrar oluşması, kötüleşmesi, kansere dönüşmesi inanışı, maalesef yaygın ancak tamamen yanlıştır. Bir ben cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra artık tamamen etkisiz bir hale gelir ve ilerisi için herhangi bir zarara yol açamaz. Ancak, daha alınmadan önce, çoktan kötü huylu bir hale dönmüşse, o zaman tekrarlama veya vücuda yayılma ihtimallerinden söz edilebilir. Kötü huylu deri tümörlerinin de tedavisi genellikle cerrahi olarak çıkartılması yönündedir. Dolayısı ile bunlarında çıkartılmış olması tıbben hatalı değildir. Aksine, tanı konulmuş olacağı için gerekli ek tedavilere daha fazla zaman kaybetmeden başlamak mümkün olacaktır.
Bazen tıbbi bir risk olmasa da estetik görünüşü bozduğu için benleri alınması düşünülebilir. Benler çıktıkları bölgenin anatomik özelliklerine en uygun şekilde genellikle lokal anestezi ile uyuşturarak alınır. Yakılması, lazer ile yok edilmesi gibi yöntemler benlerin tedavisi için uygun değildir. Tüm benlerin alındıktan sonra patolojik incelemeye gönderilmesi güvenli bir yol olacaktır.